Çin’in tepe yönetim kademesi olan Politbüro, 2025 yılı ekonomik stratejilerini belirlemek adına bir araya geldi ve ekonomiyi canlandırmak için daha aktif bir mali politika ve gevşetilmiş bir para politikası planını duyurdu. Ülkenin zayıf iç tüketim, süregelen gayrimenkul sektöründeki kriz ve yükselen devlet borcu gibi zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde gelen bu adımın yanı sıra, Çin, Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemiyle ilgili belirsizliklerle karşı karşıya, Trump Çin ile olan ticaret politikalarına yeniden sert bir şekilde yaklaşacağını belirtmişti.
Ülkenin resmî haber ajansı Xinhua, Politbüro’daki toplantıya dair yetkililerin “tüketimi büyük ölçüde artırmalıyız, yatırım verimliliğini iyileştirmeli ve iç talebi kapsamlı şekilde genişletmeliyiz” şeklindeki açıklamalarını aktardı. Analistler, 2011 yılından bu yana ilk kez bu tür bir politika değişikliğine işaret eden gelişmeyi, hükümetin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların aciliyetinin kabulü olarak yorumladılar.
Politikalarını yeniden şekillendirme çabasında olan Çin, Eylül ayından bu yana faiz oranlarını düşürme, konut alımlarındaki kısıtlamaları kaldırma ve yerel hükümetlerin borç yükünü hafifletme gibi bir dizi önlem aldı. Ekim ayında ise merkezi banka iki anahtar faiz oranını tarihi düşük seviyelere çekti. Ancak ekonomistler, Çin ekonomisinin tam olarak toparlanabilmesi için daha doğrudan mali teşviklerin gerektiğini belirtiyor.
Trump ile ticaret savaşlarının gölgesinde
Donald Trump’ın önümüzdeki dönemiyle ilişkilendirilen belirsizlik, Çin’in ekonomik büyümesi için bir tehdide işaret ediyor. Trump’ın planları Çin, Meksika ve Kanada gibi ülkeleri etkileyecek ve bu durum Çin’in yavaş ekonomik büyümesine katkıda bulunan faktörlerden biri. Analistler, Trump tarafından getirilecek yeni önlemlerle başa çıkmak adına Çin hükümetine %5’lik bir ekonomik büyüme hedefi öneriyor.
Goldman Sachs, Çin’e uygulanan %20’lik bir verginin ülkenin GSYİH’sini %7 civarında olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Bu bağlamda, Çin’in özellikle iç talebi artırmaya yönelik politikalar geliştirmesi gerektiği yönünde görüşler hakim. Dış talebin belirsizlikler taşıması nedeniyle, Çin’in iç talebi artırarak bu baskıya karşı durması gerektiği belirtiliyor.
Politbüro’daki konuşmalara bakılırsa; Çin, gelecek yıl için tüketimi artırmaya ve hizmet sektörünün gelişimini teşvik etmeye öncelik verecek. Geçmişte yatırımla büyüyen Çin ekonomisi, şimdi daha dengeli bir büyüme modeline geçiş yapmak istiyor. Bu süreçte, düşük ve orta gelir gruplarının gelir düzeylerini artırarak tüketimlerindeki artışı teşvik etmek amaçlanıyor.
Ayrıca, özel hazine bonolarının kullanım kapsamının genişletilmesi planlanıyor. Bu, emlak piyasasının istikrarını sağlamada faydalı olacak. Geleneksel proje temelli yatırımlar yerine, özel tahvillerle arazi alımları ya da satılmamış konutların satın alınması, sermaye verimliliğini önemli ölçüde artırabilir ve iç ekonomiye anında destek sağlayabilir.
Çin’in uzun vadeli finansal araçlara yönelik stratejik yaklaşımlar içinde, borçlanma alanlarını genişletme ve açıklarını artırma kapsammı yer alıyor. Maliye Bakanı Lan Fo’an, merkezi hükümetin borçlanma kapasitesi ve açıkları artırma alanında büyük bir hareket alanı olduğunu belirtti.
Çin’in gelecekteki ekonomik adımlarının iç talebi artırarak, daha sürdürülebilir bir toparlanma oluşturabilmesi için bu politikaların önemli rol oynayacağı öngörülüyor. Özellikle tüketim teşvik politikalarının, önümüzdeki yıl oldukça büyük bir ölçeğe ulaşacağı tahmin ediliyor.