Kısa süre önce yeniden seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibi, finansal düzenleyici kurumları dağıtma veya birleştirme olasılığını araştırıyor. The Wall Street Journal’ın haberine göre, bu gelişme Trump’ın bankacılık düzenleme pozisyonları için potansiyel adaylarla yaptığı görüşmelerde dile getirildi. Trump’ın danışmanları Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) gibi organizasyonların kaldırılma olasılığını soruşturarak, mevcut düzenleyici yapının ne şekilde reforme edilebileceğini araştırıyorlar.
Danışmanlar, Para Birimi Denetçi Ofisi (OCC) ve FDIC gibi kurumların adaylarına potansiyel reformlar hakkındaki görüşlerini sordu. Görüşmelerde, FDIC, OCC ve Federal Rezerv gibi kurumların birleştirilmesi veya önemli ölçüde reforme edilmesi önerileri konuşuldu. Bu düşünceler, hükümetin operasyonlarını daha verimli hale getirme ve finansal düzenleme çerçevesi içinde etkinliği artırma üzerine geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak öne çıkıyor.
Bürokratik verimsizlikler olarak görülen durumu azaltmayı hedefleyen bu potansiyel yeniden yapılandırmalar, finansal düzenleyici yaklaşımdaki önemli bir değişimi yansıtıyor. Trump’ın ekibinin üzerinde durduğu bu hususlar, bankacılık sektörü denetimi ve ABD’deki finansal istikrar üzerinde geniş kapsamlı etkileri olabilecek düzenleyici manzara yeniden şekillendirme odaklı. Ancak bu öneriler hala keşif aşamasında ve Trump’ın göreve dönmesi sonrasında bu fikirlerin nasıl geliştirileceği veya uygulanacağı belirsizliğini koruyor.
Trump’ın 2016 yılında göreve geldiği ilk döneminde de, düzenleyici çerçeveyi hafifletmek ve özel sektörü daha özgür kılmak adına çeşitli hamlelerde bulunmasıyla biliniyordu. Şimdi ise benzer bir yaklaşım sergilenmesi durumunda, özellikle dijital bankacılık ve kripto para gibi hızla gelişen sektörlerde önemli değişiklikler gündeme gelebilir.
Danışmanların FDIC, OCC ve Federal Rezerv’i hedef almasının altında yatan sebeplerden biri, bu kurumların çoğu zaman katı ve karmaşık olarak nitelendirilen düzenleyici prosedürleriydi. Dolayısıyla, ilgili reformlar ile bu prosedürlerin sadeleştirilmesi ve kurumlar arası etkileşimlerin artırılması hedeflenebilir.
Özellikle kripto para piyasalarının da büyümesiyle birlikte, finansal denetimin yenilikçi bir bakış açısına ihtiyaç duyduğu gerçeği göz ardı edilemez. Trump’ın potansiyel reform hamleleri, bu alanda küresel rekabette öne çıkmayı amaçlayan yeni politikaların oluşturulmasına olanak tanıyabilir.
Ancak, düzenleyici kurumların potansiyel kaldırılması veya birleştirilmesi, finansal istikrar açısından risk teşkil edebileceği konusunda endişeler de bulunuyor. Bu tür reformların, piyasa oyuncuları ve yatırımcılar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı ve olası kriz senaryolarında nasıl işlevsel olacağı konusundaki tartışmalar zaman içerisinde şekil alacak gibi görünüyor.