Cardano ve Ethereum toplulukları arasındaki son tartışma, Ethereum Vakfı araştırmacısı Justin Drake’in, Paul Barron Network programında yaptığı yorumlarla tetiklendi. Drake, Ethereum’un konsensüs katmanını daha hızlı kesinlik ve sıfır bilgi kanıtı entegrasyonu ile geliştirmeyi amaçlayan önerilen Beam Chain yükseltmesini ele aldı. Bu tartışma, likit staking’in Ethereum için acil bir tehdit oluşturup oluşturmadığı ve Cardano’nun staking mekanizmasının daha üstün olup olmadığı sorularını gündeme getirdi.
Cardano’nun kurucusu Charles Hoskinson, bu yanlış anlamalara karşı bir yanıt vererek, Bitcoin’in tasarımından esinlenen Cardano’nun sağlam güvenlik modeli üzerinde durdu. Hoskinson, Ethereum’un bilim adamlarının Cardano’nun araştırmalarıyla yeterince ilgilenmemiş olmasından duyduğu şaşkınlığı dile getirdi ve bunun Cardano’nun kabiliyetleri hakkında yanlış anlamalara neden olduğunu belirtti. Cardano’nun yaklaşımının kesme (slashing) gerektirmediğini ve klasik Bizans Hata Toleransı (BFT) protokollerinden farklı olarak %50 Bizans direnci sağladığını vurguladı.
Hoskinson, Drake’in Nakamoto konsensüsü ve Cardano’nun konsensüs algoritması Ouroboros’u tam olarak anlamadığını sorguladı. Sosyal medyada süren tartışmalar, Cardano’nun hiçbir zaman iki çelişkili kontrol noktasını kesinleştirmediğini ortaya koyarak bu yanlış anlamaları daha da netleştirdi. Teorik olarak, bu tür anlaşmazlıklar 36 saat içinde çözülebilirken, pratikte genellikle sadece 40 saniye içinde hallediliyor.
Bu açıklamalar, Hoskinson’ın Cardano’nun ağının kesmeye ihtiyaç duymadığı yönündeki uzun süredir devam eden iddiasıyla uyumlu. Kullanıcılar, Ethereum gibi Proof of Stake (PoS) ağlarında, çift imza veya geçersiz işlemler gibi ihlaller için doğrulayıcıları cezalandırmak amacıyla kullanılan bir mekanizma olan kesme işleminin Cardano tarafından kullanılmadığını öne sürdü.